Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Reddetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İade
- Bone kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Emektar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski
- Uygun Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağdaşmak, Sığmak, Yakışmak, Yaklaşmak
- Lığ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alüvyon
- Muasır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Modern
- İnfial kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenme
- Davetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağrıcı, Çekici, Çağıran, Davet Eden
- Kılıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Temiz
- Sataşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkıntılık
- Onursal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahri
- Resmiyetçilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürokrasi
- Otokton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerli
- Ölgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Solmuş
- Donuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mat; Uyuşuk
- Nankör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik Bilmez
- Özel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hususi, Mahsus, Şahsi, Zati
- Pıtrak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Sık
- Nevmit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Bürgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atkı, Çarşaf
- Çalışır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşgul
- Bacarıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vukuf
- Parlaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cila, Fer, Şaşaa
- Olgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vaka, Vakıa
- Kullanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarruf
- Akıllıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Makul, Mantıklı
- Yönetmelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talimat
- Haydut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşkıya, Harami, Kuldur, Şaki, Kır Hırsızı, Yol Kesici
- Gübür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöp, Süprüntü
- Kağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakan, Han
- Kasten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıtla, İsteyerek, Kasti, Mahsus, Taammüden
- Sersemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sangılık
- Esirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delirmek, Sertleşmek
- Alengir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Fiyaka, Gösteriş, Hile, Tuzak
- Komütatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevireç, Çevirici, Anahtar
- Kanamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek
- Bir Kez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir
- Kapanca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile
- Kâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazen, Kimi Zaman
- Çelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Polat
- Biperva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkusuz, Çekinmez
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü