Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vekil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan, Milletvekili, Sözcü, Mebus, Yeke, Temsilci
- Ortak Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak
- İstişare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışma, Maslahat, Müşavere
- İkircikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütereddit
- Hidroloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Subilim
- Beyanname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildiri, Bildirim, Bildirge
- Koşut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşa, Paralel, Muvazi
- Müessese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruluş, Kurum, İşletme
- Mevlut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevlit
- Gözetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmak, Bakmak, Beklemek, Himaye Etmek, Kayırmak, Kollamak, Korumak, Kovmak, Sakınmak, Özen Göstermek, Himaye Etmek, Müterakkip Olmak
- Evlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varmak, İzdivaç Etmek
- Ay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamer, Mah
- Darp Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak
- Açkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar, Cila, Perdah, Açar
- Tıkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıpa
- Bekleyivermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Zorlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cebri
- Hücum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atak, Hamle, Saldırı, Taarruz, Saldırma
- Mineraloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bileşikbilim
- Teyze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hala
- İtidalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ilımlı, Soğukkanlı
- Irgalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak, Sarsmak; İlgilendirmek
- Eylemsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiilimsi
- İcareye Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiralamak
- Ulusallık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milliyet
- Antipati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevmezlik, Soğukluk, İticilik, Sevimsizlik
- Anlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmak, Sözleşmek, Kavilleşmek, Bağdaşmak, Kaynaşmak, Uzlaşmak, Barışmak, Geçinmek
- Japongülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
- Piyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğan
- İmece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmecilik
- Parsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahşiş
- Karar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin Yargı, Azim, Ölçülü, Hüküm, Rey, Tartı
- Dikbaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıntı
- Yumulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılmak, Girişmek, Saldırmak, Kapanmak, Örtülmek
- Hidrofor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Subasar
- Kaldıraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manivela
- Vize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resmi İzin; Ara Sınav
- Uzmanlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtisas
- Referandum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk Oylaması, Halk Oyu, Kamu oylaması
- Büyülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyülenmiş, Efsunlanmış, Sihirli
- Eşhas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahıslar, Kişiler
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü