Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
marmak ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Palavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma, Yalan Söz, Balon, Yalan Danışma
- Saprofit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürükçül
- Doğrudan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten
- Yetkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâmil, Mükemmel, Olgun, Tam
- Çıkarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
- Küspe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Posa
- Küsurat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püsürler, Fazlalık
- Azmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karar Vermek
- Örtüsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık
- Mutabakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvafıklık, Uygunluk, Uyum, Yekdillik, Özdeşlik, Anlaşma, Uyuşma
- Serian kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak
- Teslim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pes
- Yasak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasaklamak
- Emisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüm
- Kepaze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Gülünç, Rezil, Utanmaz, Değersiz
- Azadelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgürlük
- Veyahut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veya, Yahut
- Emel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İstek, Amaç, Gaye, Erek, Maksat
- Oran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik, Nispet, Orantı, Tahmin, Tartı, Tenasüp, Tasın
- Pörsük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranmış, Porsumuş
- Başı Dinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Maceraperest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serüvenci
- Tenkit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirme, Eleştiri, Noktalama
- Vukuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacarıklık, Bilgi, Bilik, Anlama, Bilme
- Uygarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medeniyet
- Çizinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıyrık
- Vücutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız
- Kaput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kötü
- Yeminsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antsız
- Yalman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğik, Mail; Sarp, Dik
- Fosil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıl
- Teçhizat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Donanım
- Tekrarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yinelemek, Tekrar Etmek
- Soğurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emmek
- Ongunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bereket, Bolluk, Mutluluk, Saadet
- Dizdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kale Bekçisi
- Sıkılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Utanmak
- Bonkör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Eli açık, İyi Yürekli
- Yanardağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Volkan
- Saldırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan, Tecavüzkâr
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü