Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vizite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim Hakkı, Muayene Ücreti
- Barışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uzlaşmak
- Safiha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Levha
- Melisa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan Otu, Oğul Otu
- Hâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Dert, Durum, Güç, Hatır, Kuvvet, Sıkıntı, Takat, Tavır, Tutum, Vaziyet, Ben, Benek, Puan
- Hırslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlü, Fevri, Kızgın
- Hevessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz
- Doku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesiç
- Dilbilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gramer
- Varyasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşitleme, Değişim, Varyete
- Sıkıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı
- Eşdeğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muadil
- Yoğunlaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
- Münhani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri
- Asabilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirlilik
- Gerçekleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakkuk
- Velayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Velilik, Yetke, Otorite
- Özgül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türsel, Nevi
- Celep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çodar, Maldar
- Kohum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akraba, Hısım
- İntiba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlenim
- Umacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öcü
- Süst kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk
- Çatlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarmak, Kıskandırmak, Sıkıntı Vermek
- Isıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Böhtan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezvirat
- Çevirgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar
- Acı Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak
- Kapkaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Alan, Gaasıp
- Zeng Sesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zil
- Arda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl
- Oranlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek, Hesaplamak, Karşılaştırmak, Kıyaslamak, Ölçmek
- Sargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Pansuman
- İğneli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Kırıcı
- Temin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç Verme; Sağlama, Gerçekleştirme, Elde Etme
- Açık İclas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Oturum, Panel
- Çalap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah, Mevla, Tanrı
- Seans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturum, Gösterim
- Kılbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk
- Düş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayal, Rüya, Umut, Uyku
- Toprak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arazi, Kara, Ülke, Zemin, Bölge, Tarla
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü