Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Veznin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Ağırbaşlı, Ciddi, Ilımlı, Oturaklı, Vakur
- İş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Amel, Davranış, Emek, Eylem, Fiil, Hizmet, İşlem, Kâr, Konu, Maslahat, Mesai, Mesele, Meslek, Nöbet, Sorun, Teamül, Uğraş, Yürürlük
- Seğrimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seğirmek
- Eksper kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırtman, Bilir Kişi, Uzman
- Düzülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyulmak
- Haberleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mektuplaşmak, Telefonlaşmak, Muhabere Etmek, İletişmek
- Kısılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takabbuz
- Eşraf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zenginler, İtibarlılar, Sözü Geçenler, İleri Gelenler
- Tepmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek
- Selemci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefeci
- Sıvalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvamak
- Tuhaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Antika, Cins, Garip, Gülünç, İlginç, Alışılmamış, Yabancı, Yadırganan, Şaşırtıcı, Anlaşılmaz
- Barama Kurdu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İpek Böceği
- Otarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gütmek
- Manca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yiyinti, Yiyecek
- Kaynamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fokurdamak, Artmak, Coşmak, Çoğalmak, İyileşmek, Yoğunlaşmak
- Üçkâğıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Hile
- Teleolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erekbilim
- Lazut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mısır
- Anofel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çimil
- Füsunkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüleyici
- Pitoresk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedizlik
- Tahvil Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek
- Düz Yüzüne Demek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dobra Dobra Söylemek
- Yaymaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Propaganda
- Kirletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Becermek, Lekelemek, Pislemek
- Denektaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mehek Taşı, Mihenk
- Kestirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kese
- Isı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hararet, Sıcaklık
- Yellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak
- Kayağantaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arduvaz
- Temin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanç Verme; Sağlama, Gerçekleştirme, Elde Etme
- Aheste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş, Ağır
- Sade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ancak, Düz, Sadece, Yalın, Yalnız, Gösterişsiz, Şekersiz
- Mırın Kırın Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak
- Edimsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiili, Aktüel
- Tesadüfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlantıyla, Kazara, Rastgele
- Büyükelçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir
- Bölümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak, Sıraya Koymak, Sınıflamak, Tasnif Etmek
- Tasrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekimleme, Çekim
- Canlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Dinç, Diri, Faal, Güçlü, Kıvrak, Zinde
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü