Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Venüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çolpan, Çoban Yıldızı, Çulpan, Zühre
- Nezretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adamak
- Mutekit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dindar, Mümin
- Santimantalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygusalcı
- Konuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesken, Misafir, Mihman
- Buzçözer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defroster
- Haykırış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feryat
- Meraklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amatör, Araştırıcı, Düşkün, Enteresan, İlginç, Müptela, Mütecessis, Zevkli
- Salon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dükkân, Mağaza, Konuk Odası
- Lens kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mercek
- Manivela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselteç, Kaldıraç
- Inga Inga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Viyak Viyak
- Kakışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtişmek, Dürtüşmek
- Gen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş
- Kovculuklar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezvirat
- Tütsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhur, Duman, İçki
- Avunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teselli
- Ondüle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırcık, Kıvrık, Dalgalı, Kıvrılmış (Saç)
- Gümbürdemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Olumlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcap
- Vesait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıt, Araçlar
- Hâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Henüz, Şimdiye Kadar, Şimdiye Dek, Henüz
- Bir Araba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fazla
- Pingpong kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masa Topu
- Seher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tansal, Sabah
- Yahşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyi, Güzel
- Yer Sarsıntısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deprem, Zelzele
- Çitmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıngıl; Parmak Ucuyla Alınan (Miktar); Üzüm Salkımının Küçük Dalı; Çimdik
- Ağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
- Sudan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsiz, Saçma
- Dertlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygılanmak
- Kaygı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Düşünce, Efkâr, Endişe, Gaile, Gam, Merak, Tasa, Üzüntü
- Serserilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haytalık
- Maalmemnuniye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Memnuniyetle
- Nakit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Para, Akçe, Akça, Likit
- Leleklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, İncelik
- Darmadağınık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık
- İzzetinefis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onur, Öz Saygı
- Ahkâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargı(lar), Karar(lar)
- Tezyif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlenmek
- Serinkanlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğukkanlılık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü