Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Vardiya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nöbet
- Üğrüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutasyon
- Sirkülâsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşım
- Versiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarlama, Sürüm, Yorum
- Fitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Fitnelemek
- Fidan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikme Fidye
- Mevsimli Mevsimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Yersiz
- Hâlbuki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oysa, Oysa Ki, Aksine Olarak
- Mecnun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Çılgın
- İnkârcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksayımcı
- Açıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferahlatıcı, Güzelleştirici
- Gezmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyran Etmek, Dolaşmak, Başvurmak, Bulunmak, Dolanmak, Gitmek, Görmek, Yürümek
- Hasıl Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türemek
- Mühürdar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgacı
- Züğürt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Kembağal, Hasta, Pulsuz, Yoksul
- Prosedür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlek, İşlem, Yöntem
- Metanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanık, Dayanıklılık
- Sarman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Büyük, Sarı Tüylü Kedi, Azman
- Zatürre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batar, Akciğer Yangısı
- Sürat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hız, Tempo, Hızlılık, Çabukluk
- Kalbi Kırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
- Neden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Münasebet, Ne, Ne İçin, Niçin, Niye, Sebep
- İkramiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödül, Mükâfat, Prim
- Vestiyerci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılıkçı
- Şarap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çakır
- Meze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerez, Kuruyemiş, Alay, Eğlence
- Açıkça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Aşikâre, Net, Alenen, Düpedüz
- Atıştırmalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerez
- Nekes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri, Eli Sıkı
- Manita kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili
- Mert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Er, Erkek, Harbi, Yiğit, Sözünün Eri
- Suikast kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komplo, Yağınma, Yağınç
- Açgözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamahkâr, Doymaz, Haris, Hırslı, Açgöz, Gözü Aç
- Şeb kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gece
- Mağlup Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Sındırmak, Yenmek
- Serin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az Soğuk, Salkın
- Dalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takışmak
- Yürütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Çekmek, Olmak, Uygulamak
- Sayıklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezeyan
- Zerrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarı, Altın, Sarı, Fulya
- Mücadele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşım, Mübareze, Savaş, Uğraş, Çatışma, Çaba, Uğraşma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü