Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Uru ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Misafirperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuksever
- Şifa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağalma, Onulma
- Oldukça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Epey, Nispeten, Hayli
- Zarf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirteç, Kap, Kılıf, Sarma
- Sıradan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Alelade, Bayağı
- Bozuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusurlu, Aksak, Düzensiz, Hurda, Dargın, Berbat, Çap, Eğreti, Gergin, Kaput, Karışık, Kızgın, Kötümser, Ucuz
- Lüzum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Hacet, İcap, Gereklik
- Ufunet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis Koku, Yangı, Cerahat, İrin
- Boşalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhihal Etmek, Deşarj Olmak
- Kimse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sima, Şahıs, Nefer
- Raci Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Dokunmak, İlgilenmek
- Göçebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhacir, Göçer
- Hikâyeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykücü
- Çoban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürücü
- Adaptör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarlaç
- Utku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zafer, Yengi
- Yalandan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzmece, Üstünkörü, Sureta, Yalancıktan
- Seleksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçme
- Prolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öndeyiş
- Ev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Beyit, Dar, Hane, Konut, Mekân, Nesil, Ocak, Soy, Sülale
- Feminist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişilci, Hatuncu
- Bağlaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müttefik
- Günce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günlük
- Pestil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta, Kak
- Ansızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Birdenbire, Ani, Anide, Aniden, Ansız, Apansız, Apansızın, Dangadak, Defaten, Durup Dururken, Fücceten, Gürpedek, Larp, Larpadak, Patadak, Pattadak, Rappadak, Şakkadak, Şapadanak, Şappadak, Şırakkadak, Bedaheten, Fücceten, Nagehan, Vehleten, Gafleten, Ani Olarak, Nagehani, Hiç Beklenmedik Bir Anda
- Kesat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyrek, Durgunluk, Yokluk, Kıtlık
- Sürek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devam Eden; Sürü; Hızlı Süren, Hızlı Giden
- Uykulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur
- Görü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezaret
- Kostak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabadayı, Kibar, Yakışıklı, Yiğit, Yürekli, Zarif, Çalımlı
- Tasma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halta
- Taharetsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cenabet
- Akın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskın, Atak, Dere
- Dondurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buzkaymak
- Tertipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli
- Kartel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekel
- İğrenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinmek, İstikrah Etmek
- Alçı Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jips
- Talip Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemek
- Kesit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesim
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü