Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Srek ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- İnsirafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bükülgen
- Gözübağlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Kapalı
- Acınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teessüf
- Tanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımlama, Tarif Etmek
- Koloni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürge, Müstemleke, Topluluk
- Şayi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaygın
- Arttırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlave
- Dünyalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Mülk, Para, Servet
- Bağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşük
- Turizmci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezginci
- Önemsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Değersiz, Derme Çatma, İçi Boş, Ivır Zıvır, Küçük
- Örgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Triko, Şebeke, Ağ, Örme, Yapı
- Sü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asker
- Bir Cinsten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecanis, Bağdaşık
- Milenyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Binyıl
- Üstünkörü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Gelişigüzel, Sathi, Yalandan, Yarım Yamalak, Yüngül
- Rampa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokuş
- Tarumar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darmadağın, Dağınık, Karışık, Perişan
- Bittabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette, Tabii, Doğal Olarak, Tabiatıyla
- Beyit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev
- Vukuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacarıklık, Bilgi, Bilik, Anlama, Bilme
- Büyütücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüteç
- Mesane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siytoru
- Siyahlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karalık
- Elinin Körü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü
- Kucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aguş, İç, Koyun, Ocak, Ortam
- Halihazır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şimdiki Durum, Bugünkü Durum
- Edat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgeç
- İşten Kaçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak
- Tahdit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahdutlaştırma, Sınırlama, Çevreleme, Buçlama, Belli Etme, Belirleme
- Birincil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, En İlk
- Hanuman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ocak
- Lezyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıpranma
- Cansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmüş, Bitkin, Güçsüz, Hareketsiz, Durgun
- Laso kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kement
- Soy Ağacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şecere
- Kaplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Bastırmak, Bürümek, Dolmak, Kuşatmak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, Yürümek, Yüzlemek, İstila Etmek
- Şeriklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirk
- Telafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılama, Giderme
- Uymayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunsuz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü