Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ulusallık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milliyet
- Ot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, İlaç, Zehir
- Berbat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Pis, Fena, Bozuk, Çirkin, Beğenilmeyen, Darmadağın, Bakımsız, Perişan, Viran, Döküntü
- Yazma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahrir, Yazma Nüsha, Kabakulak, Kompozisyon, Çit, Değirmi, Baş Örtüsü, Yemeni
- Yayım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat, Neşir
- Yabani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Tor, Yaban, Yamyam, Yabanıl, Ürkek, Sıkılgan, Görgüsüz, Kaba, Hoyrat
- Aklıselim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağduyu
- İktisatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekonomist
- Mizaçsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsız
- Yollamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göndermek, Atmak, Çekmek, Çıkarmak, Sunmak
- Delirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Deli Olmak, Kulumak
- Havan Topu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havan
- Eli Açık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Bonkör
- Üstelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Direnmek, Katılmak, Zorlamak, Bekinmek, Israr Etmek
- İlinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, İlişki, Münasebet, Nispet, Mensubiyet, Aidiyet, Taalluk
- Zorunluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
- Dokunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarar
- Kimse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sima, Şahıs, Nefer
- İsabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerindelik, Yanılmazlık, Düşme, Değme, Tutma, Vurma
- Buzdağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aysberg
- Kaime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Ferman
- Pozitivist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgucu
- Medya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medya'nın eş anlamı yoktur, sözlük anlamı: İletişim ortamı, iletişim araçları, kitle iletişim araçlarının tümü.
- Kani Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanmak, Kanmak, Yetinmek
- Benzerlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik
- Reform kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, İnkılap, Islahat, Düzeltim, Yeğleme
- Müstebit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Sınai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Endüstriyel, Uransal
- Zanaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişe, Sanat, Sınaat
- Değin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dek, Kadar, Sincap
- Mahkeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıevi, Yargı Yeri, Duruşma
- Destur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzin, Savulun, Müsaade
- Köydeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Mest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş, Kendinden Geçmiş
- Şarj Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek
- Derhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemen, Acilen, Çabucak, Yekten
- Arpa Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bira
- Siyasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasal
- Kramp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasınç, Kasılma
- Pişeğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Tepke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiilimünakis
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü