Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Zorunluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
- Vergili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veriml
- Yeryüzü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Dünya, Küre, Zemin
- Mavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra
- Taban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aya, Dip, Döşeme, Kaide, Oturak, Ökçe, Temel, Yaradılıştan, Zemin, Alt
- Sivil Polis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivil
- Nükte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaka, Espri, İnce Anlam, Güzel Ve Şakalı Söz
- Tevakkuf Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durmak, Eğlenmek
- Hâl Tercümesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş
- Teltik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hata, Yanlış
- Sonsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aposteriori
- Mahdut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınırlı, Az, Basit, Dar, Kısıtlı, Sayılı, Çevrilmiş, Az Sayıda
- Hanım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avrat, Bayan, Eş, Hanımefendi, Hatun, Hayat Yoldaşı, Kadın, Karı
- Yobaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz, Kaba Sofu
- Zaman Aşımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süre Aşımı, Müruru Zaman
- Mücbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlayıcı
- Özellikle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alelhusus, Bilhassa, Hele, Hususen, Hususile, Mahsus
- Taşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmak, Kükremek
- Kronometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreölçer
- Abiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Tuvalet
- Kelep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çile, Demet
- Haça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatal
- Fedakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özverili
- Düzem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzey
- Hâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Henüz, Şimdiye Kadar, Şimdiye Dek, Henüz
- Rütbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Mertebe, Mevki, Paye, Sıra
- Cıbıldak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Coşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateşlenmek, Heyecanlanmak, Hararetlenmek, Kaynamak, Şahlanmak
- Akdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önce
- Dere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akın, Küçük Çay, Öz
- Savaşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharip, Cengâver
- Hasır Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz
- İnşaatçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıcılık
- Şutlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Kovmak, Yollamak
- Burmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırmak, Döndürmek, Çevirmek, Bükmek Enemek, Hadım Etmek, İğdiş Etmek
- Ufalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçültmek
- Seçki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldeste, Antoloji
- Zor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Güçlükle, Sıkıntı, Güçlük, Rahatsızlık, Yüküm, Mecburiyet, Baskı, Çetin, Kıyın, Cebir, Emekli, Kuvvet, Müşkül, Sıkıntı, Yaş, Zorla
- Kastetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaçlamak, Kıymak, Kötülük Etmek
- Ira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakter, Seciye, Öz Yapı, Kişilik
- Akrobat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cambaz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü