Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tezkere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâğıt, Pusula, Betik
- Böbürlenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böbür
- Safkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıkan
- Bıngıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titremek
- Faikiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükseklik
- Zoraki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemeyerek, Zorla
- Mütekabiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık
- Naaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceset, Cenaze
- Barikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Baylanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşve, Naz
- Müşavir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışman
- Pertav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atılma, Sıçrama, Hız
- Rasathane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemevi
- Gözü Tok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokgözlü
- Kın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kılıf
- Serkeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafa Tutan, Başkaldıran
- Hatıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anı, Hediye, Yadigâr, Yazıt, Andaç, Anmalık
- Şirin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aziz, Hoş, Melahatli, Sevimli, Tatlı, Cana Yakın
- Dürtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Dokunmak, Tahrik Etmek, Uyarmak
- Engel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvar, Köstek, Mahzur, Mani, Müşkül, Pürüz, Yük, Mania
- Dalgalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynamak, Kıpırdamak, Yüzmek
- Lokmanruhu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eter
- Kaynamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fokurdamak, Artmak, Coşmak, Çoğalmak, İyileşmek, Yoğunlaşmak
- İç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırsak, Ciğer, Dahil, Karın, Kucak, Mide, Muhteva, Sine, Yürek
- Meserret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç
- Öğretim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahsil, Talim, Tedrisat
- İnanılır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emniyetli, Muteber
- Mola kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
- Döşekçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Minder, Şilte
- Ayazlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğumak, Donmak, Üşümek
- Veladet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğum, Doğma, Doğuş
- Kazandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vermek
- Mükâleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Zıngıl Zıngıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangır Zangır
- Sıbyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk
- Güdülenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Motivasyon
- Asistan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
- Yanşak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Boşboğaz
- Gariplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaflık, Acayiplik, Elginlik, Kimsesizlik, Garabet
- Mezra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekenek
- Bayılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sersemlemek, Süzülmek, Mahmur Olmak, Bitmek, Ödemek, Vermek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü