Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Acele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Tez, İvedi, İvedilikle, Hızlıca, Hemen, Tacilî, Telesik
- Kama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hançer, Takoz
- Lokal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerel, Sınırlı Bölge, Mahalli, Mevzii, Dernek Evi, Gece Kulübü
- İstifa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekilim, İşinden Çekilme
- Sülün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırgavul
- Kıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak, Bacak, Dip, Küfe
- Vardırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Götürmek
- Pınar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulak, Çeşme, Kaynak, Memba
- Başmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye
- Lüle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvrım, Namlu
- Hâlâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Henüz, Şimdiye Kadar, Şimdiye Dek, Henüz
- Mahvolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak, Bozulmak, Yıkılmak
- Buket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gül Destesi, Güldeste
- Gebermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Eğrim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri, Su Çevrintisi, Girdap
- Detay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrıntı, Tafsilat, Teferruat
- Sanki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güya, Sözde
- Melahatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şirin
- Kur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzey
- Borazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boru
- Uç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağız, Had, Hudut, İbik, Sınır, Son, Ekstrem
- Doymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanmak
- Tezyit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artırma, Çoğaltma
- Gösteri Yapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış Etmek, İfa Etmek
- Endişesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygısız
- Epikriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkış Özeti, Hikâye
- Spesiyalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzman
- Olcay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baht, Talih, İkbal
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Azma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melez
- Safha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evre, Merhale, Mertebe
- Taşımacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakliyat
- Tarumar Olma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hezimet
- Üçkağıtçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcı, Hileci, Düzenci
- Hususile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
- Görme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşahede
- Saldırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan, Tecavüzkâr
- Tembellik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pineklemek, Üşenmek, Yüksünmek
- Israr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnme, Üsteleme, Üstünde Durma, Bekinme
- Zevceyn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karı Koca
- Kulumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Çıldırmak, Delirmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü