Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Elektronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıncalık
- Amortisör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz
- Engelli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakat
- Lokmanruhu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eter
- Tırnaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırmalamak
- Balkon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinti, Hayat
- Aşama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rütbe, Derece, Kademe, Merhale, Basamak, Adım, Mertebe, Paye
- Saykallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilalamak
- Soygun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Yağma
- Şilte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşekçe
- Bekletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyalamak
- Zendost kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zampara
- Geçer Akçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muteber
- Dallı Budaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık
- Tutamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgit, Delil, Tutunma, Dura, Sebat, Yol, Meslek, Meşrep
- Bıdık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa, Tıknaz
- Çimme Tumanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayo
- Müruruzaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hukuki Mühlet, Zaman Aşımı
- Yellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak
- Yok Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Çıkmak, Dağılmak, Erimek, Kaçmak, Sönmek, Yıkılmak, Yitmek
- Gaita kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışkı
- Dikbaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıntı
- Ayrılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Boşanmak, Çıkmak, Fırlamak, Kalkmak, Terk Etmek, Gitmek, Uzaklaşmak
- Elan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Hâlâ, Henüz, Şimdi, Şimdiki Durumda, Şu Anda, Daha
- Berduş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş, Serseri, Bozuk, Pis
- Kinaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylama, Değinmece, İma, Kerçeme
- İcare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kira
- Teokrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinerkçi
- Hidayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru Yol
- Tefriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşemek
- Arıza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Aksaklık, Aksama, Çaparız, Engebe, Kusur
- Sebat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnme, Direşim, Dura, Direşme
- Rakkas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köçek, Sarkaç
- Serpiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serpmek
- Berceste kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel, Latif, Seçme
- Delil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanak, Emare, Gerekçe, İp Ucu, Kanıt, Rehber, İz, Kılavuz
- Tabip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim, Doktor, Sağaltman, Sagan
- Jen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gen
- Yamanlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötülemek
- Müdafi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunucu
- Kıyasla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazaran
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü