Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tedariklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak
- Kısım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Hisse, Bölük, Kesim, Kol, Fasıl, Hizip, Parça, Takım
- Zırt Zırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırt Pırt
- Yabancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Bigâne, Ecnebi, Garip, Haricî, Özge, Yad
- Hilal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayça, Yeni Ay
- Kasaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlçe, Belde, Bucak, Kent
- Kahretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezmek, Çok Üzmek, İçlenmek
- İrtica kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gericilik, Kaytaklık
- Karşılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedel, Cevap, İvaz, Mukabele, Ödenek, Tahsisat, Taviz, Yanıt, Ayrı İti
- Bürük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duvak
- Siyah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara
- Nabekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Haylaz, Serseri
- Beşaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müjde, Muştu
- Tiryaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı, Vazgeçemeyen
- İhtiraslı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkulu
- Damgalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühürlemek, Damga Vurmak, Lekelemek, Karalamak, Kötülemek
- İçin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diye, Göre, Hakkında, Karşı, Özgü
- Metronom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkaç
- Obruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çukur, İçbükey, Mukaar
- Kara Yağız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıklı, Güçlü, Gürbüz
- Ast kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alt
- Mahzun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüzünlü, Üzgün, Tasalı
- Paye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Rütbe, Orun
- Tezayüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Domestik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evcil, Yerel, Yerli
- Dikkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanıklık; İlgi, Özen
- Irk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy
- Ölçüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdir
- Hicret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göç
- Trafo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüştürücü
- Panik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Ürkü
- Pırasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebze Nevi
- Gariplik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuhaflık, Acayiplik, Elginlik, Kimsesizlik, Garabet
- Farz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Koşul, Tutma, Sayma, Allah Buyruğu
- Ucube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Hilkat, Hilkat Garibesi
- Sonbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Payiz
- Direnme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavemet
- Nazara Çattırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgulamak
- Herke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kova
- Foga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş
- Semt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölge, Yöre, Cihet, Taraf, Veçhe, Yaka, Yan, Yön
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü