Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tavlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek
- Mezuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, İzin, Yetki
- Şive kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söyleyiş, Ağız, Diyem, Eda, Naz
- Aktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncu
- Komprime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hap
- Bozmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakatlamak, Kırmak, Kötüleştirmek, Bozukluk Yapmak, Ufak Hâle Getirmek, Feshetmek, Hasat Toplamak, Becermek, Bırakmak, Bozdurmak, Haklamak, Yenmek, Yıkmak
- Sıkılgan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Çekingen
- Yirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yırtık
- Çapmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Bekâret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızlık, Erdenlik, Saflık, Temizlik, Masumluk, Doğallık, Tazelik, Yenilik
- İpotek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girev, Tutu, Rehin
- Kep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık
- Defansif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunmalı
- Yelletke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fan, Vantilatör
- Vezne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terazi
- Versiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarlama, Sürüm, Yorum
- Cenin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dölüt
- Dispanser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakımevi, Sağlık Evi
- Saplak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sap
- Geçinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçim, Maişet
- Ulaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ Eylem
- Eş Güdüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koordinasyon
- Bağ Bozumu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güz, Sonbahar
- Turfa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski, Nadir
- Demagoji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagogluk
- Kıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayak, Bacak, Dip, Küfe
- Azgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmış, Azılı, Coşmuş, Taşmış, Ele Avuca Sığmaz, Haşarı
- Mahkûm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümlü, Mecbur, Cezalı
- Bekâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerret, Subay
- Essah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğru, Gerçek, Sahi
- Anlayışsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık
- Kariyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meslek; Uzmanlık Alanı
- Bestelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Sopa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayak, Değnek, Kazık, Kötek
- Asma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı, Üzüm Bitkisi, Menteşe, Asma kilit
- Erik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alça, Kayısı
- Cerrah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Operatör, Yarman
- Möble kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mobilya
- Ayrılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Boşanmak, Çıkmak, Fırlamak, Kalkmak, Terk Etmek, Gitmek, Uzaklaşmak
- Muallak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asılmış, Asılı; Bağlı, Bağınlı
- Uzaklaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azletmek, Çıkarmak, Kovmak, Kurtarmak, Sökmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü