Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Yelletke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fan, Vantilatör
- Tahriş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurcalamak, Tırmalamak, Yakmak
- Taht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan, Sedir
- İffet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus, Irz, Şeref
- Paye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Rütbe, Orun
- Kaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgüsüz, Özensiz, Abullabut, Çirkin, Ham, Hantal, Kabak, Kalas, Kötü, Köylü, Nadan, Yoğun, Yoz, Sakil
- Tercüman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen, Dilmaç, Tilmen, Çevirici
- Kaybetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitirmek, Yenilmek
- Şehirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentli
- Güdü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saik
- Ötürü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolayı
- Hepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hep, Tüm
- Bismillah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besmele
- Kapsama Alanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhata Dairesi
- Showroom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi Evi
- Bellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret, Marka, Ayraç
- Sıhhatsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıksız, Kuşkulu
- Soy Sop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl
- Computer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisayar
- Durgunlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek
- Kapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Gizli, İçe Dönük, Müphem, Örtülü, Saklı, Zımni, Mahsur, Münhasır
- Alim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilen, Bilgin
- Önem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehemmiyet, Hüküm, Yer
- Destansı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destani, Epik
- Mıymıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ataletli, Lenk
- Rehber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kılavuz, Önder, Yönetici
- Sahiden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekten, Hakikaten
- Yazman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâtip, Sekreter
- İncelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik Etmek, Tekşirmek, Araştırmak, Bakmak, Eşmek, Gözlemek, İzlemek, Karıştırmak, Kaşımak
- Otoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Trafik Magandası
- Tahkik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, İnceleme, Gerçekleme
- Nale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnilti, İnleme
- Bağlam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağ, Bent, Demet, Deste, Kelep
- Astronot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzay Adamı
- Şahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşmak, Işıldamak, Kükremek, Parlamak
- Beli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efendim, Evet
- Hürmetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygılı, Hürmetli
- Yağcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yaltak, Yalaka
- Saprofit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürükçül
- Nadide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görülmedik, Değerli, Az Bulunur
- Tarz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Usul, Yoldam, Ezgi, Hava, Merkez, Minval, Soluk, Suret, Şekil, Tempo, Tür, Vadi, Yol, Stil, Konsept
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü