Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Erik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alça, Kayısı
- Janr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarz, Tür
- Arzulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hevesli, İstekli
- Arzıhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilekçe
- Üleş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pay
- Modernleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlaşma, Çağcıllaşma
- İptidai Tahsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlköğretim
- Sıralamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saymak, Sıraya Koymak
- Galip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenen, Üstün, Baskın, Üstün Gelen, Yenici
- Küsurat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Püsürler, Fazlalık
- Anbean kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Her An, Dakika Dakika, Ara Sıra, Giderek
- İnme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Felç, Nüzul, Sekte
- Elkızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Gelin, Kadın
- Dünya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerküre, Yer Yuvarlağı, Âlem, Camia, Cihan, Çevre, Devran, Dış, Diyar, Herkes, Kâinat, Küre, Ortam, Yer, Yeryüzü, Zemin, El Gün, Acun, Evren
- Cemiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dernek, Düğün, Sosyete, Topluluk, Toplum, Kurum
- Kavalye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş
- Tanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşhis
- Üzüntülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Sıkıntılı, Dertli, Dokunaklı, Üzücü, Müteessir, Yanık, Yaralı
- Motor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Traktör
- Tok Gözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Sarıcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarıasma
- Fek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma, Bozma
- Denaet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
- Kalay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küfür
- Gönençli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müreffeh
- Sabit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durağan, Durgun, Kesin, Oturaklı, Tutarlı, Tanıtlanmış
- Metis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırma, Azma, Melez
- Mahcup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan
- Takıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Obsesyon
- Nesebî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soysal
- Arı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duru, Temiz, Saf, Katışıksız, Katkısız, Halis, Öz, Salt
- Bezemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatmak, Tezyin Etmek, Süslemek
- Yakinen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, Yakından, Gerçekten, Yakşıca
- Kuda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünür
- Temadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürme
- Batıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelsiz, Çürük, Boş Batır, Büğdül, Asılsız
- İrtica kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gericilik, Kaytaklık
- Test Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Ölçmek, Sınamak
- Şaheser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyapıt, Üstün Nitelikli
- Bohem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemsemez, Aldırışsız, Tasasız, Derbeder
- Dincelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinlenmek, Konaklamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü