Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Taraça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seki, Teras, Açık Dam, Set
- Değiştirilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişik
- Tatbikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygulama, Deneştirme
- Şem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mum
- Anemometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelölçer, Akışölçer
- Onur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeref, Haysiyet, İzzetinefis, Öz Saygı, İtibar
- Düğürcük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Simit
- Sefaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçilik, Elçilik
- Sibernetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümbilim
- İşportacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırdavatçı
- Zarafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelik, Nezaket, Zariflik, Güzellik
- Kurulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmuş
- Depozito kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanca Akçası, Güvence
- Azade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serbest, Özgür, Erkin, Başıboş, Bağımsız
- Arızalanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Sınmak
- Fehmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Kavramak
- Taşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmak, Kükremek
- Tenkit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirme, Eleştiri, Noktalama
- Sükkân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dümen
- Kısaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa, Kısa
- Gürültü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hengâme, Patırtı, Şamata
- Kapital kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye, Anamal, Başmal, Meta, Resülmal
- Zamane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Dönem
- Belgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiar, Alamet, Nişan
- Utarit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkür, Arzıtilek
- İmla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doldurma, Yazım
- Narahatlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşku
- Çelebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efendi, Terbiyeli, Centilmen
- Telemetre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklıkölçer
- Azap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ezinç, Büyük Sıkıntı, Emge, Eza, Cefa, Eziyet, İşkence
- Beylik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükûmet
- Dikinti Meydanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şantiye
- Şömine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buhari, Ocak
- Taharetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cünüp
- Dikkatsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet, İhmal
- Kullanılmamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Vahim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli, Ağır, Ciddi, Korkulu
- Beş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkokul
- Baş Başa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte
- Kocaoğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayı
- Caiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun, Yerinde, Gerekli, Yerinde Sayılan, Yakışık Alan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü