Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tanzim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltme, Düzenli, Düzgün, Düzenleme, Yasama, Yoluna Koyma
- Tasarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasavvur Etmek, Zihinde Kurmak, Düşünmek, Fikirleşmek, Kurmak
- Yakacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakıt, Mahrukat, Karaçıban, Odun, Kömür
- Dörtkenar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtgen
- Boğanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağanak
- Sureta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalandan
- Punt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırsat
- Avare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serseri, Aylak, Başıboş, İşsiz, işsiz Güçsüz
- Halen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Şimdi Bile, Şimdi, Şimdice, Hâlâ, Şimdilik, Şu Anda, Bugünkü Günde
- Şifrelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizimlemek, Kotlamak
- Kıskançlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haset
- Tedarikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazırlıklı
- İhtiyatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımlı, Sakıngan
- Kaşmer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maskara, Soytarı
- Enam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk
- Revak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstü Örtülü; Kemer Iltı, Sundurma, Saçak Altı
- Ortak Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak
- Cıdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızrak
- Bezgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yılmış, Bıkkın
- Yaprak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varak
- Çifte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkil, İkili, İkiz, Tekme
- Agreman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Kabak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Dazlak, Evvel, Ham, Kaba
- Kanaat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetinmek
- Yokumsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnkar Etmek
- Burjuvazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentsoyluluk
- Hırtapoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem, Şaşkın
- Seramik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilişi
- Keder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Istırap, Izdırap, Acı, Bulut, Dert, Elem, Gaile, Hüzün, Kasvet, Sıkıntı, Tasa, Üzüntü, Zehir
- Yabancılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yadırgamak
- Lento kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boyunduruk
- Pohpohlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompliman, Koltuklamak, Övmek
- İçtima Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplanmak
- Aktüellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktüalite
- Uğraştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşgal
- Şövale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedizlik
- Bekleyivermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beklemek
- Manalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamlı, Manidar
- Adaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nişanlı
- Sağ Salim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağ Selamet
- Gıybet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiştirme, Kötüleme, Kov, Kovculuk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü