Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Gybet ile ilgili kayıtlı bilgi bulunamadı!
- Başeser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başyapıt, Şaheser
- Karizma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ergi, Etkileyicilik, Büyü
- Sofi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derviş, Gizemselci, Mutasavvıf
- Neymiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güya
- İtimatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenli, Güvenilir
- Çelmelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Badalak Vurmak
- Denetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Teftiş
- Pişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girgin, Olgun, Sırtık, Utanmaz, Vurdumduymaz, Aldırmaz, Yüzsüz, Alışmış
- Cem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğul, Çokluk
- Efrat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fertler, Bireyler; Erler
- Direktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetici, Yönetmen, Müdür
- Semere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meyve, Ürün, Verim, Yemiş, Yarar, Sonuç
- Eşlek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekvator
- Yaylım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Yardımsever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayırsever
- Tarif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanımlamak
- Muganni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı
- Leylaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçkâğıtçı
- Ata Ana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebeveyn
- Sürmedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmelik
- Dematit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri Yangısı
- Oğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak
- Vesile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden, Fırsat, Tav, Anahtar, Bahane, Münasebet, Sebep
- Ertem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edep
- Varsayım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faraziye, Hipotez
- Haydutlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşkıya
- Lakırtı Ebesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- İğrenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinmek, İstikrah Etmek
- Zaminlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
- Kedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göcen, Pisik, Pişik
- Yeter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Yetişir, Yeterli, Bes
- Kati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin, Değişmez, Mutlak, Maktu, Somut
- Endüksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümevarım
- Korumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
- Tat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lezzet, Zevk, Çeşni, Haz, Dilsiz
- Ama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakat, Lakin Ancak, Yalnız, Ne Var Ki, Şu Da Var Ki
- İstelagtit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkıt
- İğrendirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis
- Dişçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diş Hekimi
- Geçerlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü