Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Talaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalga, Kasırga
- Sakınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat, İmtina
- Hırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğru, Harami, Oğru
- Yabanıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Yabani, İlkel
- Kümbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kubbe; Kabartı
- Belirlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saptamak, Tayin Etmek, Tanımlamak, Sınırlamak, Daraltmak, Muayyen Etmek, Tespit Etmek, Yakalamak
- Müteaddi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçişli
- Algılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derk Etmek
- Çelim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güç, Kuvvet
- Tabakhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sepi Yeri
- Tanış Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıştırmak
- Form kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Şekil
- Muhteva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç, İçerik, Mazmun, Kapsam, Öz
- Otojestiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özyönetim
- Maceralı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serüvenli, Karmaşık
- Gıdalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Besinli, Besleyici
- İlmühaber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıt, Hal Kağıdı
- Facia kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afet, Fecaat, Acıklı Olay, Bela; Trajedi, Drama, Ağlatı, Çok Acıklı Tiyatro Oyunu
- İşaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İz, Alamet, Bel, Belirti, Damga, Delalet, En, Eser, Gösterge, İm, Koku, Nişan, Anlamlı İz
- Gayrimenkul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emlak
- Rekor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Üst Derece
- Bağlanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişik, Vurgun
- Maymun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taklitçi
- Tatmin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doygunluk, Doyum, Kanaatlenme, Kanıktırma, Sağlama
- Doğrulama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasdik, Teslim, Teyit
- Şayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşır, Değer, Layık, Uygun
- Kovan Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melisa, Oğul Otu
- Pineklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tembellik Etmek
- Elbise kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Kıyafet, Esvap, Libas, Urba, Giyecek, Giyim, Paltar
- Kanalizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atık Arkı, Lağım, Şebeke
- Kat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölmek, Yol Almak
- Hırpalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövmek, Tepelemek, Örselemek
- Engebelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engebe
- Büzüktaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar
- Batak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bataklık, Batmış, Faydasız, Mahvolmuş
- Foto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işık
- Öksürük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yötel
- Mademki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madem
- Yamulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmek
- Kökelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişmanlamak
- Kökenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıllı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü