Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kovan Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melisa, Oğul Otu
- Taksim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüştürme, Bölme
- Yurtlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskân
- Çoğalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Kaynamak, Türemek, Üremek, Yükselmek
- Aidatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hile
- Şahıs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birey, Kişi, Zat, Zevat, Kimse
- Yaşam Öyküsü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş
- Kene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakırga
- Dest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takım
- İsyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kozgalan, Baş Kaldırma, Ayaklanma; Boyun Eğmeme, Uymama, İtaat Etmeme
- Mevki Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzilenmek
- Taşınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Göçmek, Kalkmak, Nakledilmek
- Darlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk, Yoksulluk
- İhtişam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Haşmet, Büyüklük, Göz Alıcılık, Gösterişlilik
- Mücehhez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donanımlı
- Vahdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlik, Teklik
- Denek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denenmiş, Mücerrep
- Barhana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Küçük Kervan, Göç, Göç Eşyası, Kullanışsız Konak
- Çaput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bez, Cındır, Eski, Paçavra
- Kaytaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş
- Alabildiğine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azami
- Bonjur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günaydın
- Despotizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorbalık, İstibdat
- Difraksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırılım
- Friksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovma, Ovuşturma
- Tabaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sepilemek
- Epistemoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi bilim
- Birinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk, En İyi, En Önemli, Öncü
- Sataşkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütecaviz, Saldırgan, Mütearrız
- Alaçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çardak
- Güzellik Salonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuaför
- Seng kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş
- Üleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Bölünmek, Bölüşmek, Paylaşmak
- Başdizgici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başmürettip
- Gidermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Aradan Kaldırmak, Bastırmak, Çıkarmak, Kesmek, Yok Etmek
- Çiftlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekin Sahası
- Sırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Darıdünya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Yeryüzü
- İstinat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesnet, Dayanma, Yaslanma
- Sağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ker
- Dindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidermek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü