Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Tahtakurusu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahtabiti
- Ömür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayat, Varlık, Yaşam
- Köşesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tunsuz
- Terzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikmen
- Bayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hanım, Hatun, Kadın, Karı
- Esami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adlar, İsimler
- Yayımlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklamak, Çap Etmek, Çıkarmak, Neşretmek
- Tavizkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödüncü
- Zümre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölük, Takım, Grup, Camia, Cins, Topluluk, Tür
- Onarsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarziye
- Aforoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışlama
- Cevval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Faal, Divringi
- Başkan Yardımcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadır Muavini
- Tahmin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Ummak
- Sterilize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtılmış
- Yırtılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmaz, Yırtık
- Esas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
- Psikopat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruh Hastası
- Kapamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkamak, Engellemek, Hapsetmek, Örtmek
- Karaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmer
- Hısım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akraba, Kohum, Dost
- Bezeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süsleme, Tezhip
- Gani Gani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bol Bol
- Dürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürmek
- Dağınık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarumar, Karışık, Saçılmış, Savruk, Perişan, Dikkatsiz, Derbeder, Jülide, Pejmürde, Perakende
- Karamsar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötümser, Üzgün, Bedbin, Olumsuz, Meyus, Pesimist
- Jenosit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soykırım
- Klarnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gırnata
- Kellesinden Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Uçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmuş, Solmuş, Hafif, Kabarcık, Soluk, Solgun
- Süslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezemek
- Kök kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Cins, Dip, Esas, Havuç, Kaynak, Köken, Nesep, Sap, Şişman, Temel, Üs
- Takviye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berkitmek, Desteklemek
- Civelek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşeli, Sokulgan, Sevimli
- Beğenmemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yermek
- Ashap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahipler, Sahabeler
- Dizgici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürettip
- Beka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıcılık, Ölümsüzlük, Ölmezlik, Kalım
- Silahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusatlanmak
- Bent Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlanmak
- Meyyit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü