Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Silahlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pusatlanmak
- Çocuk Bilimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etfaliyat
- Hoş Bulduk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoş Gördük
- Yerey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arazi
- Hademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görevli, Odacı
- Kumsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Plaj, Sahil, Kumluk
- Ötelenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntikal
- Tokuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Dek
- Saçakbulut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ak Bulut, Sirrus
- Kraliçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ece
- Temek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere
- Abide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anıt, Eser, Estelik, Kaynak, Yadigâr
- Çangal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırık
- Sandık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasa
- Mahcup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan
- Telemekanik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaktarım
- Müracaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvuru, Hitap
- Helke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kova
- Büyüksemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzam Etmek
- Dilbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşkan, Şuh
- Batkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müflis, Derin Çukur
- Temel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Çizgi, Esas, Gerçek, Kök, Omurga, Özül, Taban, Üs, Zemin, Başlıca, Baz
- Yastamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Yaslamak, Atfetmek, Hamletmek
- İvedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Acele, Tacilî, Acil, Müstacel
- Cemaziyelevvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş
- Bozulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıza, Tefessüh
- Muvakkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici, Muvakkati, Örel, Geçeğen
- Müsademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Vuruşma
- Kofluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmaklık, Bilgisizlik, Güçsüzlük
- Sonra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteakiben, Keyin, Bilahare, İleri
- Muhit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Etraf, Hava, Ortam, Vasat, Yöre, Saran, Çevreleyen
- İllet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızdırmak
- Cingöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Uyanık, Hiç Aldatılamayan
- Dişil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nisai; Müennes
- Epik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destansı Eser, Sanat, Hüner
- Fıldır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk
- Yamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamalamak
- Zindelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinçlik
- Kondansatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığaç
- Kalbi Kırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün
- Eli Sıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pinti, Cimri, Hasis
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü