Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sıyga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kip
- Zangır Zangır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tir Tir, Zıngır Zıngır, Zıngıl Zıngıl
- Tel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lif, Makara
- Kuldur Destesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çete, Şebeke
- İçsel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dahili
- Topaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fırfıra, Fırlangıç
- Uçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçmuş, Solmuş, Hafif, Kabarcık, Soluk, Solgun
- Hipotez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varsayım, Faraziye
- Eşdeğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muadil
- Namlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünlü
- Kahır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Sıkıntı, Dert, Yok Etme, Ezme, Perişan Etme, Mahvetme
- Rejisör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmen
- Tabip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hekim, Doktor, Sağaltman, Sagan
- Sıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık, Dizi, Düzen, Gün, Hiza, Nöbet, Rabıta, Saf, Silsile
- Kabak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Dazlak, Evvel, Ham, Kaba
- Saçım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsraf
- Şato kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köşk
- Verizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğruculuk
- Mazur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazeretli, Özürlü
- Mesire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezintilik, Gezelek
- Butlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlık
- Kıfıllamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilitlemek
- Revizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeniden İnceleme
- Harap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkık, Bitkin, Laçka, Perişan, Viran, Yorgun
- Canlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diriltmek, Gayretlendirmek
- Ensesi Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlıklı, Zengin
- Görüşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarenlik Etmek, Sohbet Etmek; Ahbaplık Etmek; Müzakere Etmek
- Muta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veri
- Evolüsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrim, Gelişme
- Gizli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görünmez, Mestur, Nihan, Yaşırın, İllegal, Kapalı, Mahrem, Örtülü, Saklı, Zımni
- Şatafat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş, Süs, Cafcaf, Lüks, Tumturak
- Şayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşır, Değer, Layık, Uygun
- Allah'a Ismarladık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoşça Kal, Hüdahafız, Selamat Kalın
- Toplam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yekûn, Yekün, Mecmu
- Nüfus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Kişi, Şenlik
- Dalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takışmak
- Artakalan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artık, Fazla, Artmış, Ziyade
- Kusur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Noksan, Nakısa, Hata, Ayıp, Özür, Teltik, Yanlış, Arıza, Kabahat, Pürüz, Şaibe, Ağdık, Ağman
- Kastetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaçlamak, Kıymak, Kötülük Etmek
- Boşanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılmak, Serbest Kalmak, Kurtulmak
- Sureta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalandan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü