Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Suyolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filigran; Ark
- Mahfuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış, Saklı, Korunaklı
- Engel Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Çelmek, Göğüslemek, Menetmek, Önlemek
- Bilişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enformatik, Bilgiişlem
- Dirije kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Sorum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sorumluluk, Durum, Mesele, Mesuliyet
- Varda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savul, Kezik, Dikkat, Destur
- Atalar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ecdat
- Gövde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beden, Cisim, Esas, Vücut
- Perçem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâkül, Yele, Saç Tutamı
- Koşum Takımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşum
- Canlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Dinç, Diri, Faal, Güçlü, Kıvrak, Zinde
- İnzal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İndirme
- Şişmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiş
- Dikkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyanıklık; İlgi, Özen
- Muayyen Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirlemek
- Bedava kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parasız, Ücretsiz, Karşılıksız, Emeksiz, Beleş, Caba, Havayi, Meccanen, Müft, Pulsuz
- Sıralama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanzim, Tertip
- Beşeriyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsanlık
- Eşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, İncelemek
- Araştırman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırıcı
- Platonizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Platonculuk
- Okuma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıraat
- Emare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İz, İpucu, Alamet, Delil
- Sistit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siytoru
- Azami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksimum, En Çok, Olanca, En Yüksek, En Büyük
- Sarılaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sararmak
- Efendi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiyeli, Ağırbaşlı, Kibar, Saygılı, Bey, Koca, Nazik, Çelebi, Sözü Ve Kılığı Yerinde, Saygıdeğer, İnce
- Hareket Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranmak, Deprenmek, Oynamak, Yapmak, Yürümek
- Kodaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük
- Kalorifer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Radyatör
- Varsayımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Farazi
- Kayra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhsan, Lütuf, Atıfet, İnayet
- Dolikosefal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun Kafalı
- Nasyonel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusal
- Mütemekkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleşik
- Ağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zehir, Zıkkım
- Gurbet Acısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Vazgeçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caymak, Dönmek, Geçmek, Terk Etmek
- Üstenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteahhit
- Besili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semiz, Semirtilmiş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü