Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kitlesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütlevi, Toplumsal
- Dillendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek
- Kayşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayma Göçü, Heyelan
- İstisnai kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özel, Ayrık
- Seyahat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezi, Yolculuk
- Muhakeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargılama, İrdeleme, Kıyaslama, Uslamlama
- Hars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekin, Kültür, Tarla Sürme
- Rençber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi, Irgat, Gündelikçi, Eğner, Tarım İşçisi
- Dikkatsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaflet, İhmal
- Koca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Ağa, Bey, Büyük, Efendi, Er, Erkek, Eş, Geniş, İhtiyar, İri, Kişi, Kocaman, Moruk, Pir, Ulu, Yaşlı, Yüksek, Zevç
- Meteor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı, Ağma
- Pus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu, Sis, Ağartı
- Heba Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahvetmek
- Karışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Bozuk, Bulaşık, Çapraşık, Dağınık, Girift, Jülide, Karanlık, Karma, Katışık, Kompleks, Melez, Muğlak, Pis
- Karmaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmakarışık, Kompleks, Mürekkep, Mudil
- Tembih Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylemek, Uyarmak
- Garez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hınç, Kin, Düşmanlık
- Pomat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhem
- Bulaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirli, Pis, Etki, İz, Karışık, Kirli, Yapışkan
- Hodkâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bencil
- Gözü Kapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözübağlı, Kör Körane
- Küs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dargın
- İrtihal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölüm
- Zariflik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncelik, Zarafet
- Sıkıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı
- Kanalizasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atık Arkı, Lağım, Şebeke
- Suskun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ketum, Sessiz, Sükuti
- Çökmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak, Oturuvermek, Basmak, Batmak, Çömelmek, Çürümek, Göçmek
- Angaje kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımlı
- Peşin Yargı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yargı
- Kendilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik
- Turfanda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni, Faraş
- Nalça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nal
- İnşaatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapıcı
- Baş Döndürücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırı
- Lipom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağur
- İtmam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Tamamlama
- İncelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tetkik Etmek, Tekşirmek, Araştırmak, Bakmak, Eşmek, Gözlemek, İzlemek, Karıştırmak, Kaşımak
- Namevcut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok
- Budur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Osmoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçişme
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü