Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sundurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hangar, Hayat
- Lüzumlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Gerekli, Lazım
- İçalat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkembe, Sakatat
- Vasıtalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı
- İspati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinek
- İlkbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevbahar, Köklem, Bahar, Yaz, İlkyaz
- Düzen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyum, Nizam, Sistem, Konsept, Rejim, Komple, Al, Dek, Dolap, Fırıldak, Hile, İntizam, Kapan, Kol, Komplo, Olta, Oyun, Rabıta, Seviye, Sıra, Tertibat, Tertip, Yerleştirme, Akort
- Sölpümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pörsümek
- Tasdik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onaylamak
- Neden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllet, Münasebet, Ne, Ne İçin, Niçin, Niye, Sebep
- Ordövr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerez, Meze
- Anavatan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anayurt
- Mukavemet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Kazulet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kocaman
- Özbek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yürekli, Cesur
- Nostalji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmişseverlik, Gündedün, Eskiye Özlem, Eslem
- Cebriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazgıcılık, Kadercilik, Fatalizm
- İtham kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlama, Suçlu Görme
- Gözlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynek
- Şiir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşuk, Deyiş, Manzume, Nazım
- Dağıtmalar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevziat
- Yolsuzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suiistimal, Usulsüzlük, Gayrimeşruluk, Sahtekârlık
- Sıkı Denetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sansür
- Fingir Fingir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynak
- Sadedil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Tanıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspat, Beyyine, Delil
- Çekinme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtina
- Biçare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zavallı, Çaresiz, Gariban
- Mahariç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gider
- Tolerans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dözüm, Hoşgörü
- Kemiksiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Kesin
- Meyil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğim, Akıntı, Özlem, Eğilim, Temayül, İlgi, Eğiklik, Sevme, İstek
- Mortlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Mazbut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Derli Toplu, Ahlaklı, Düzgün, Yazılmış
- Bakımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamur, Eskimemiş, Yıpranmamış, Bayındır
- Anlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antant, Uyuşma, İtilaf, Sözleşme, Geçim, İttifak, Kesim, Pakt
- Müstahak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşır, Layık, Hak Etmiş
- Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkyaz, İlkbahar, Yaz, Baharat
- Aziz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Eren, Sevgili, Sayılan, Kutsal, Değerli, Gözde, Şirin
- Sapak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gayritabii, Anormal
- Sapınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapıklık, Dalalet
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü