Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Suiistifade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suistimal
- Sempati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevimlilik, Sıcaklık, Cana Yakınlık, Sıcakkanlılık, Sevgiye Anıklık, Duygudaşlık
- Acımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak, Yazığı Gelmek, Merhamet Etmek
- Meteor Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gök Taşı
- Balon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra
- İgrofobi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teril Ürküsü
- Meşru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasal, Kanunlu, Törel, Yollu
- Kraliçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ece
- Fiskos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pıçapıç
- Özgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
- İhtiyat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınmak
- Sergiye Koymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergilemek
- Solunum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
- Fotosel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıkgözü
- Müstehlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Çekelez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sincap
- Merkeziyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merkezcilik, Özeklik, Merkeziyetçilik
- Yaslanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstenit
- Astrolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldızbilimci
- Mazmunsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kof
- Abuk Subuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Sabuk
- Lasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığa
- Fersah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulaç
- Şantaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Gocundurma
- Kutup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonlam, Uç
- Cinayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıya
- Bundan İlave kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Caba
- Münhat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engin
- Mukannen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli
- Obsesif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takınçlı
- Savaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Etmek, Muharebe Etmek, Uğraşmak, Çarpışmak, Vuruşmak
- Asalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soyluluk, Asillik, Alicenaplık, Neciplik
- Teminat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvence, İnanca
- Yapılanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşum
- Müsennem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümsek
- Yağılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmanlık
- Mükâleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Dinçlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzur, Mecal
- Devretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Dolaşmak, Dönmek, Tahvil Vermek
- Kendi Kendine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kendiliğinden
- Mırın Kırın Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü