Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Siftah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk Kez Olarak
- Baki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümsüz, Kalıcı, Kalımlı, Kalan, Sürekli, Daimi, Öteki
- Ali Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüksekokul
- Rasat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlem
- Yetiştirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstahsil, Üretici
- Sühunet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıcaklık
- Modern kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Muasır, Çağcıl, Uygar, Asri
- Şantiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikinti Meydanı, Yapı Yeri
- Yakşıca Dövmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepelemek
- Yağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kel
- Lakayıtlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- İkircim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tereddüt
- Doğrultu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikamet, Yön, Cihet, Taraf
- Yeis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Umutsuzluk, Karamsarlık, Üzüntü, Ümitsizlik
- Okuryazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okumuş, Bilgili, Aydın, Alim
- Tezayüt Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Buhar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu
- Nezd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yan, Kat
- Büyükbaba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dede, Baba
- Seyyanen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit Olarak, Eşitçe
- Sinirli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asabi, Huysuz, Gergin
- İşletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstismar Etmek, Kullanmak
- Zarar Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak, Kötülük Etmek
- Kavlıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıtık
- Yolagitmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huysuz
- Ağız Dalaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma
- Makaslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırtmak, Kesmek
- Peruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takma Saç, Suni Saç
- Geriz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lağım
- Saftirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Budala, Saf
- Cihanşümul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evrensel
- Karınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftleşmek
- Nazar Boncuğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Boncuğu, Tek
- Moral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgüç, Maneviyat
- Yük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bagaj, Kargo, Külfet, Ağırlık, Denk, Engel, Eşya, Gaile, Yüklük, Ödev
- İhtiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınım, Yedek
- Kinematik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devinimbilim
- Avukat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklavcı
- Enerji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erke, Güç
- Gözene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlük
- Deleduzluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü