Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Enfes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalade, Çok Güzel, En Güzel
- Sulta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetke, Otorite
- Boklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis
- Yakarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvarmak, Niyaz, Tazarru, Hahiş Etmek
- Sürümü Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek
- Darbımesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atalar Sözü, Atasözü
- Sıvışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak, Kaçmak, Sızmak
- Eğer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şayet, Velev
- Pandomima kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mim
- Hüzün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Gam, Kasvet, Keder, Sıkıntı
- Sapık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anormal, Meczup
- Çadır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deri, Keçe, Çerge, Oba, Otağ
- Okul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mektep, Meslek
- Yoklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Araştırma, Sınav, Muayene, Prova
- Emir Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Komut Vermek
- Etüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırma, İnceleme, Mütalaa, Müzakere, Ek Çalışma, Ek Ders
- Çırpınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek
- Boğaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmik, Kursak, İaşe, Dar Geçit, Yeme İçme, Gebe Hayvan
- Göçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Oturmak, Ölmek, Taşınmak, Yıkılmak
- Kemirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemiren
- Adres kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulunak, Unvan
- Zayıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıskalık, Cılızlık, Arıklık, Çelimsizlik, Enezlik, Yetersizlik, Zaaf, Zafiyet
- Medenilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygarlık
- İktisap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanım, Edinim
- Çaykara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar, Göze
- Haiz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımak
- Fıskiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevvare, Fışkırık
- Arazi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alan, Saha, Yer, Yeryüzü Parçası, Yerey, Toprak
- Babasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetim
- Meşgale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğraş, İş Güç
- Yakalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Belirlemek, Paketlemek, Tutmak, Derdest Etmek, Durdurmak
- Teehhül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlenmek
- Kütüphane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kitaplık, Kitap Sarayı, Kitap Evi
- Bildirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber Vermek, Anlatma, İfade, Bilgi Vermek, Anlatmak, İfade Etmek, Aktarmak, Beyan Etmek, Getirmek, Lütfetmek, Vermek, Yayımlamak
- Kazanılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelmek
- Budur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşte
- Tekabül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak
- Hareket Tarzı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutum
- Cihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Savaşı, Gaza, Savaş, Harp
- Döner kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönme Kebap
- Siyahe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bordro, Liste
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü