Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sekretarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmanlık
- Obur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boğazlı
- Uzaklaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırmak
- Geçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dün, Evvel, Geri, Mazi
- Fethetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Almak, Girmek, Savaşarak Almak, Ülke Açmak
- Asimilasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzeşme, Özümleme, Eritme
- Pırtlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlak
- Meclis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamutay, Divan, İclas, Toplantı, Yığıncak
- Prese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmış
- Beğenilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedii, Maruf, Mazbut, Zarif
- Yaşasın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşa
- Teşkilatsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örgütsüz
- Temas Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahsetmek, Değinmek, Değmek, Dokunmak
- Parafin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyaz
- April kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nisan
- Öten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazi
- Tahrik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtma, Kımıldatma, Hareket Ettirme, İşletme
- Akort kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Uyum
- Vize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resmi İzin; Ara Sınav
- Kıpırdak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Divringi, Cevval
- Realist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerçekçi
- Yengi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galibiyet, Zafer, Galebe, Utku
- Tepinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debelenmek
- Yılgınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- Mantar Hastalığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mantar
- Serseri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avare, Aylak, Başıboş, Kuşkulu, Hayta
- Kelam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz; Söyleme
- Hırs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlülük, Tamah, Ateş, Harislik, Hınç, Öfke, Soğumsuzluk, Aşırı Tutku, Kızgınlık
- Vesile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden, Fırsat, Tav, Anahtar, Bahane, Münasebet, Sebep
- Burun Otu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enfiye
- Sası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmuş, Mütefessih
- Vücutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız
- Garip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip, Tuhaf, Yadırganan, Yabansı, İlginç, Yoksul, Kimsesiz, Abus, Cins, Gariban, Yabancı, Zavallı, Gurbette Yaşayan, Elgin
- Mahfi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Saklanmış
- Kısırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akamet
- Pisletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislemek
- Cevher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töz, Yetenek, Öz, Asıl, Cevahir, Maya, Mücevher
- Çekicilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cazibe, Hava
- Franchising kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adülev
- Bulgu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buluş, Keşif, İcat, Bulu, Netice, İhtira, Bilimsel Sonuç, Araz, Semptom
- Yadırganan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü