Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sayfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazlık, Yazlak
- İhraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarma, Dış satım, Gönderme
- Teorem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önerme, Dava
- Temadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürme
- Fışkırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feveran
- Kaçırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak, Delirmek, Kaldırmak
- İn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, Kümes, Mağara, Yuva, İçeri
- Garnizon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay
- Vefasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayırsız
- Bindirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eklemek, Katmak
- Sayrıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marazi
- Aygıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cihaz, Araç, Alet
- Orun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Makam, Mesnet, Mevki, Mansıp
- Seçenek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şık, Tutum, Yöntem, Opsiyon, Alternatif
- Hizmetkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşak
- Büyücek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrice
- Ne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hangi, Nasıl, Ne, Neden
- Abdesthane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayakyolu, Tuvalet
- Mukavemet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Metazori kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla
- Su Küre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hidrosfer
- Erkli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muktedir, Nüfuzlu, İktidarlı, Güçlü, Kadir
- Variyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Varlık
- Kaymış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaçık
- Huraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıban
- İrsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıtım, Veraset
- Maden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Metal, Mineral, Mızrap, Uyuşturucu
- Çekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cazibe, Cezbetme, Tasriflenme
- Çakırkeyif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Metfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabir, Mezar
- Esas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana, Anayasa, Asıl, Baş, Başlıca, Gerekçe, Gövde, Hakikat, İlke, Kök, Mahiyet, Omurga, Temel, Üs, Ana Öge, Asal
- Metanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanık, Dayanıklılık
- Tembellik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pineklemek, Üşenmek, Yüksünmek
- Kazıma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kürtaj
- Yenen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galip
- Ekosuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankısız
- Isı Ölçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalorimetre
- Üzülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir, Üzgün
- Deryadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönlü Geniş, Her Şeyi Hoş Gören
- Mürüvvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevinç, Yiğitlik, Cömertlik
- Alışveriş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişki, İş, Muamele, Münasebet, Pazar
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü