Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Garnizon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alay
- Spekülasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Düzen; Kurgu, Saptırma
- Ölme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabız
- Nasbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atamak
- Egzama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mayasıl, Tuzlu Balgam
- Şekva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şikâyet
- Dalda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye; Korunmuş Yer
- Salgılamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapmak
- Sonraya Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ertelemek
- Nim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yarı
- Takvim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yim, Günleç, Dallık, Gündizme
- Argıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçit, Dağ Geçidi, Boğaz, Dağ Boğazı, Derbent
- Tiksinerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerhen
- Yağday kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Hâl, Vaziyet
- Operatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerrah, İşletmeci, Onman, Hekim, Teknisyen
- Yaraşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Layık, Yaraşıklı
- Gürbüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Muhkem, Sağlam
- Çökelge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balçık, Bataklık
- Tentene kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dantelâ, Dantel
- Ambar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depo, Kiler
- Oldurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetiştirmek, Olgunlaştırmak
- Atlas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saten, Haritalar Kitabı
- Berhayat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Canlı, Yaşayan
- Ehemmiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önemli
- Kemirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemek
- Kantarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınamak
- Sıfat Fiil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaç
- Yetiştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beslemek, İletmek, Tamamlamak, Yapmak
- Terbiyelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek
- Görmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gıyaben
- Popo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıç
- Muhammen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahmin Edilen, Tasman
- Mütemmim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümleç
- Salkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serin
- İcar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kira
- Kısım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Hisse, Bölük, Kesim, Kol, Fasıl, Hizip, Parça, Takım
- Zati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zaten, Doğrusu, Aslında, Esasen
- Dimdik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaga, Metin, Zinde
- İrin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cerahat
- Çığırtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çığlık, Yaygara
- Bellemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Çapalamak, Öğrenmek, Sanmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü