Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sakın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekin, Zinhar
- Saftirik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acemi, Budala, Saf
- Müstehase kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fosil
- Güvenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emin, Emniyetli, Tehlikesiz
- Revize Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Tabya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sencer
- Mısır Yasemini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasemin
- Murat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Dilek, Erek, Gaye, İstek
- Teker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekerlek
- Ütopya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşülkü
- Sodyum Klorür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuz
- Dizgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılav
- Kredisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtibarsız
- Havsala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Leğen, Kuş Kursağı, Anlama Ve Kavrama Yetisi
- Masum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçsuz, Günahsız, Saf, Temiz, Yazıksız, Küçük Çocuk
- Koşum Takımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşum
- Bükülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilmek, Katlanmak, Yönelmek
- Borazan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boru
- Gözü Tok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokgözlü
- Çekül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakul
- Reviş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş, Tutum, Yol
- Muktezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekli
- Yasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanun
- Laflamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak, Sohbet Etmek
- Kaşkaval kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Sersem
- Aklanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraat
- Sivilce kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sızanak
- Dert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrı, Çile, Elem, Gaile, Hâl, Kambur, Kaygı, Keder, Kor, Sorun, Ur, Üzüntü, Yara, Süreğen Hastalık
- Hezimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun, Darmadağın Olma, Tarumar Olma, Yenilgi
- Düşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yuvarlanmak, İsabet Etmek, İtibarsızlaşmak, Alçalmak, Alışmak, Atlanmak, Azalmak, Bulunmak, Değmek, Eksilmek, Gitmek, İnmek, Kapılmak, Rastlamak, Uğramak, Vurmak, Yağmak, Yakışmak, Yıkılmak
- Gelişememiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri
- Tarım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekincilik, Kültür, Ziraat
- Bellek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafıza, Dağarcık, Akıl, Zihin, Yaddaş, Kafa
- Antant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşma, Mutabakat
- Spikerlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmanlık
- Mahmul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu, Yüklem
- Cemal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzellik, Gökçenlik, Yüz Güzelliği
- Afiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlik, Keyif, Sağlık
- Sirkeleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşimek
- Kulüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pakt
- Çatışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelişik, Mütenakız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü