Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Sadeleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalınlaşmak
- Giyecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Kıyafet, Elbise, Giyim, Giyinecek, Paltar, Üst
- Muvakkaten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muvakkati
- Lazıme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerekçe
- Mavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Palavra
- Vade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühlet, Süre, Mehil, Erim
- Yayıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylenti, Şayia
- Ak Pak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak, Temiz
- Primitif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Atışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışmak, Münakaşa Etmek
- Gazete kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütun
- Fırıldakçılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Kalem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşit, Tür, Yazar
- Tipik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgel
- Süpürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalmak, Kovmak, Tüketmek
- Kısmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azaltmak, Büzmek, Ezmek
- Tabi Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uymak
- Mütehassıslık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzmanlık
- Temsil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Söz Gelişi, Temaşa, Oruntama, Tiyatro Oyunu
- Sağtöre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahlak
- Esirgeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Rahim
- Kitapsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zalim
- Bengisu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Seyirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görümlük
- Görmemiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görgüsüz
- Zamane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Dönem
- Dalgıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balık Adam, Kurbağa Adam
- Yalabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak, Parıltı, Güzel, İkiyüzlü, Kaypak, Sevimli, Şimşek, Yakışıklı, Oynak Alev
- Önemsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cılız, Değersiz, Derme Çatma, İçi Boş, Ivır Zıvır, Küçük
- Sakıncasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emin
- İğrenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinmek, İstikrah Etmek
- Çekişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga Etmek, Tartışmak, Bozuşmak, Mücadele Etmek, Yarışmak, Değişmek
- Lisanî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsel
- Günbatımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurup
- Ulusalcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Milliyetçi
- Nakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıma, Göç, Aktarım, Geçirme, Aktarma, Tayin, Atama, İletim, Göçürme, İletken, İletme, Aktarış, Taşın
- Kitle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kütle, Yığın, Topak, Öbek, Topluluk
- Boşuna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abes Yere, Beyhude, Boş Yere, Gereksiz, Nafile, Nahak, Yararsız Yere, Tevekkeli
- Kapılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek, Müncezip Olmak
- Tartar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pesek
- Ölümsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebedi, Baki, Layemut
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü