Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Giyecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giysi, Kıyafet, Elbise, Giyim, Giyinecek, Paltar, Üst
- Bulutsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Berrak
- Yarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dövme, İrmik
- Başmal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye
- Tahallüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahlas
- Vasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruman, Kayyum, Emanetçi
- Deni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçak (Kimse)
- Pençeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Döner Sermaye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner
- Ekran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görüntülük
- Termin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terim, Randevu
- Temizlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitmek, Arınmak, Aklanmak
- Kafa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Bellek, Karın, Kelle, Saksı, Zekâ, Zihin, Zihniyet
- Ateizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrıtanımazlık
- Geri Kalmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri
- Göbek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömlek, Karın, Kindik, Kuşak, Merkez, Nesil
- Sanaatkar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanatçı
- Alaminüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele, Çabuk
- Şömiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömlek
- Kesek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezek
- İşgüzar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, İşbaz
- Abatlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzelleşmek, Şenlenmek, Yakşılaşmak
- Maktu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesik, Kesin
- Mouse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keme
- Taksirler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taksirat
- Süspansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıltı
- Başbuğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkomutan, Başkan, Lider, Reis
- Üzgün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir, Kederli, Karamsar, Hüzünlü, Umutsuz Ümitsiz, Bitkin, Kırık, Mahzun, Meyus, Üzülmüş, Neşesiz, Tasalı, Gamlı, Dermansız
- Aksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etki, Etkime, Eylem, Hareket, İş
- Fırtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümük
- Sal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabut
- İkrahlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tiksinti
- Bir Numara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birinci, Tek
- Takanak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alacak, Borç, İlişki, Takıntı
- Maşuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili
- Mes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakır
- Yenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer, Yenik
- Cüsseli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Yarı, İri Yapılı, İri Gövdeli
- Savaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muharebe
- İtimil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çikolata
- Sağaltma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü