Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Rasyo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oran
- Kâğıt Torba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kese Kâğıdı
- Sınık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık, Bozuk, Çıkık; Dağınık, Perişan
- Yasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanun
- Zirizemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodrum
- Çiğdem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahmur Çiçeği
- Parapet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küpeşte
- Açık Deniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engin
- Mesture kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Örtülü
- Çepçevre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etrafını Alarak, Yüzük Kaşı
- Narenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Turunç
- Bitimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonsuz, Sonuçsuz, Neticesiz, Sınırsız
- Lifting kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerdirme
- Uygunsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekşi, Münasebetsiz, Yersiz
- Ajan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Casus, Çaşıt, Temsilci
- Salâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzelme, İyileşme, İyilik
- İcat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulmak
- Özbaşına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keyfi
- Telfin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takoz
- Güzeşt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Iskonto, Taviz
- Tanıtmalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarife
- Fikirleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarlamak
- Şehadet Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Katık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayran, Edviyat, Huriş, Yoğurt
- Abırsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Edepsizlik, Hayasızlık, Utanmazlık
- Barama Kurdu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İpek Böceği
- Aldatıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güzel
- İkram Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlamak
- Süblime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksülümen
- Kökünü Kesme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmha
- Ayrıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstisna
- Yakışmamış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti
- Nahoş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatsız, Sevimsiz, Çirkin, Kötü, Hoş Olmayan, Kötü, Hoşa Gitmeyen
- Hibrit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melez
- İstemeyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönülsüz, Zoraki, Zorla
- Takat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derman, Güç, Hâl, Hız, Kuvvet, Mecal
- Yeter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Yetişir, Yeterli, Bes
- Salınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konmak
- Arlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılgan, Utangaç
- Vuruşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışmak, Savaşmak, Dövüşmek
- İz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alamet, Bulaşık, Çığır, Delalet, Emare, Eser, Kanıt, Nişan, Yer, İm
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü