Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lifting kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerdirme
- Telif Hakkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Telif
- Selamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlik, Esen, Kurtuluş
- Mera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Çakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Anlamak, Sezinlemek, Bilmek, Mıhlamak, Saplamak
- Harek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sedye
- Çelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Polat
- Muharrirlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazarlık
- Lüzumsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz
- Belirten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamlayan
- Nazik Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıngan, Gözü Sulu
- Mevzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duruş, Mahal, Yer, Konumluk
- Kalımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baki, Kalıcı, Ölümsüz, Zevalsiz
- Avutma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teselli
- Balistik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atış Bilimi
- Sayrımsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hastalık Hastası Olmak, Temaruz Etmek
- İyileşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirilmek, Kaynamak, Yakşılaşmak, Salah Bulmak
- Erat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erler
- Uygarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medeniyet
- Baştan Sona kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daima, Tamamen, Tamamıyla
- Kuram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazariye
- Doymaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aç Gözlü
- Gaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pot, Yersiz Hareket, Yersiz İş, Falso
- Avize kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asman, Çilçırak
- Susam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süsen
- Masun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korunmuş, Saklanmış
- Mecbur Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorlamak
- Sözlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namzet, Yavuklu
- Yersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gereksiz, Boşuna, Abes, Anlamsız, Fuzuli, Uygunsuz
- Cömert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eli Açık, Verimli, Akı
- Zindan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örs, Hapis Yeri
- Başhekim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baştabip, Sertabip, Başsagan
- Nezaketle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazikâne
- Kaybetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitirmek, Yenilmek
- Serzeniş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başa Kakma, Takaza
- Girift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapraşık, Dolaşık, Karışık, Çatak, Girişik
- Mahrumiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksunluk
- Elit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin
- Anemometre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yelölçer, Akışölçer
- Direksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelteç
- Flu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulanık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü