Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Potin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fotin
- Lira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teklik
- Kamufle Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlemek
- Fırka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümen; Parti
- Akşam Namazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akşam
- El kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, Aşiret, Baskı, Defa, Etki, Halk, İl, Kez, Memleket, Mülkiyet, Pençe, Ülke, Yabancı, Yönetim, Yurt, Ecnebi, El Âlem
- Hırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğru, Harami, Oğru
- Elemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıklamak, Ayırmak, Çalkalamak
- Künh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök, Öz
- Dürtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değmek, Dokunmak, Tahrik Etmek, Uyarmak
- Küçük Çay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dere
- Banak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokma
- Gerelti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel, Perde
- Etnoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budunbilim
- Tırpan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerenti
- Usûli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöntemsel
- Açınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişmek, İnkişaf Etmek
- Kaşane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süslü Köşk, Saray
- Rint kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalender
- Belirgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bariz, Seçkin, Açık, Besbelli, Sarih, Saydam
- Taht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Divan, Sedir
- İt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köpek
- Çekinmezlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret
- Esasen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelinde, Aslında, Gene, Zaten, Başından, Temelinden, Kökünden
- Casus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ajan, Çaşıt
- Hizmetkârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uşaklık
- Ünalgı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Radyo
- Koyulaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teksif
- Karasakız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zift
- Yer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahal, Mekân, Orun, Alan, Arazi, Arsa, Arz, Belde, Bucak, Durum, Dünya, Görev, İz, Konum, Makam, Mevki, Mevzi, Nokta, Önem, Taraf, Ülke, Vaziyet, Yan, Zemin
- Berk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katı, Sert, Haşin, Sağlam, Rasin, Kıskıvrak, Tıkız
- İncimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gücenmek, Kırılmak
- Dizmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak, Hazırlamak
- Mürettep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Tertipli
- Takip Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Gelmek, Gütmek, İzlemek, Kovalamak, Tutturmak, Yetişmek, Ardılmak, Artlamak, Kovuşturmak
- Nurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlık, Parlak
- Lades kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öcür
- Sicilli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabıkalı, Müseccel
- Dombay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda
- Zeyreklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zekâ
- Yağcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalkavuk, Yaltak, Yalaka
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü