Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Emrivaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldubitti, Olut
- Zakkum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağı Ağacı, Ağı Çiçeği
- Bir Vakitler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskiden, Vaktiyle
- Mazlum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgin, Çilekeş, Kıyıma Uğratılmış, Zulüm Gören
- Topless kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstsüz
- Yükseltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak
- Dikizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözetlemek
- Oyulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakkedilmek, Kazıklanmak
- Müsadif Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlamak
- İnanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklı Yatma, Kanma, Emniyet, İtikat, Kanaat
- Ana Yurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Vatan
- Uyumsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Eğreti
- Arka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri, Art, Peş, Dal, Dayı, Dip, Ense, Torpil, Üst
- Kumarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumarbaz
- Dikbaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasıntı
- Taarruz Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saldırmak
- Minder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşekçe
- Guard kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma
- Harabati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağınık, Derbeder
- Epey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Hayli, Oldukça, Oldukça Çok, Az Denmeyecek Kadar
- Boşboğazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yave, Zırva
- Lisaniyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dil Bilimi
- Defo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozukluk, Kusur, Özür
- El Alışkanlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maharet
- Prezantabl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli
- Dişli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü, Arkalı, Koruyuculu
- Yüz Akı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Namus
- Hukuki Mühlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müruruzaman
- Uygulamalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tatbikî, Tecrübi
- Sitadiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklıkölçer
- Basın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matbuat
- İlerleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terakki, Terfi
- Tutsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasiyet
- Abapuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abalı
- Kötücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hain
- Hayırsever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımsever, Hayırsever, İyilikçi
- Layık Görmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenezzül Etmek
- Göz Doktoru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözcü
- Trekking kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağ Yürüyüşü
- Bön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Budala, İnek, Saf, Aptalca
- Etrafını Alarak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepçevre, Çepeçevre
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü