Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Peygamber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvaç, Resul, Nebi, Elçi
- Nemlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşarmak
- Zelil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hor Görülen, Aşağılanan
- Nema kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüme, Gelişme, Çoğalma, Faiz, Ürem
- İstinat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Ofis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Daire, Yazıhane, İşyeri
- Tesis Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurmak
- Tavır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, Durum, Eda, Hâl, Tutum, Vaziyet, Gösteriş, Tafra
- Yaygara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağırtı, Çığırtı, Ses, Şikayet
- Ar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
- Manita kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili
- Üfürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esmek, Üflemek
- Duygu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı His, İhtisas, Kalp, Ruh
- Malaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda
- Hükümranlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hâkimiyet
- Sığın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alageyik
- Irgalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sallamak, Sarsmak; İlgilendirmek
- İtimatsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvensizlik
- Sağduyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklıselim
- Sistit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siytoru
- Tatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Hissetmek
- Büyükelçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir
- Bariyer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engel
- Umursamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsaklamak
- Celse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İclas, Oturum
- Başı Dinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Aydınlık Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
- Öğürtlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Seçmek, Temizlemek
- Hercümerç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık, Kargaşa
- Yalabık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak, Parıltı, Güzel, İkiyüzlü, Kaypak, Sevimli, Şimşek, Yakışıklı, Oynak Alev
- Kakırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurumak, Ölmek
- Ruhsatname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ruhsat
- Bezeme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süsleme, Tezhip
- Söyleşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasbihal, Musahabe, Sohbet
- Tepreşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüksetmek
- Manastır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keşiş Yurdu
- Turşu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitkin, Yorgun
- Oylum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacim
- Demirli Beton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Betonarme
- Derebeyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Arakçın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takke
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü