Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Pars kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çine, Kaplan, Leopar, Pelenk
- Zeng Sesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zil
- Gurbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yurt Dışı, Yadel
- Parıltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlaklık, Nur, Şaşaa, Şimşek
- Devriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol, Karakol
- Derlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplamak, Düzenlemek, Biriktirmek, Dermek, Tedvin Etmek
- Kesbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elde Etmek, Kazanmak
- Hesap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hesaplamak, Tartmak, Tasarlamak
- Sabitlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit Etmek
- Aktalanmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğdiş
- Mahzur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınca, Engel, Çekince, Sonuç Kötülüğü
- Talimatname kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönetmelik
- Mukarenet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygunluk
- Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık, Dolgun, Kesif, Yoğun
- Talebelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrencilik
- Şişmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiş
- Kimlik Belgesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kimlik
- Abonman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürdürüm
- Düşünür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Filozof, Mütefekkir
- Şule kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alev, Yalım
- Patolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmuş
- Düğümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak
- Dözmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katlanmak
- Gölcük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azmak
- Yakıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurmak, Yormak, Münasip Görmek
- Kurşun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülle, Mermi
- Hasetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
- Şeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Çirkin, Alçakça, Ahlak Dışı, İnsanlık Dışı
- Hiçbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek
- Tercüme Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktarmak, Çevirmek
- Sırnaşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalaka
- Cenk Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak
- Koyun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kucak
- Kırık Dökük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Değersiz, Eski
- Defetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savmak, Savuşturmak, Kovmak
- Şapalaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tokatlamak
- Serpinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çisenti, Damlacıklar
- Netameli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkulu, Tehlikeli, Tekin Olmayan
- Sömürge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstemleke, Koloni
- Lâtif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnce, Hoş, Yumuşak, Gökçer Yepelek
- Esirgememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü