Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Oturaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırbaşlı, Ağır, Gösterişli, Sabit, Sağlam, Veznin
- Gark Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Boğmak
- Dekoratör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Mimar
- Kalıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçim, Durum, Patron
- Tıbbi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlıksal, Sağlıkbilimsel, Hekimsel, Hekimce
- Tanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahit
- Kişioğlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnsan, İnsanoğlu
- Geçerlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüküm
- Kırık Dökük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Değersiz, Eski
- Kari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuyucu, Okur
- Ahzüita kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş
- Dâhilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten
- Oylum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacim
- Böcü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Böcek, Kurt
- Tırtıklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
- Vüsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genişlik, Uzam
- Ekspoze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet
- Pişmanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nedamet, Yeringenlik, İldimlik
- Müphem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirsiz, Kapalı, Örtülü
- Küldöken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Kadın
- Tohum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döl, Nesil, Sülale
- Amcazade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amcaoğlu
- Yamyaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırılsıklam
- Kodak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Odbaşı
- Mağfiret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlanma
- Oran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nicelik, Nispet, Orantı, Tahmin, Tartı, Tenasüp, Tasın
- Bol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Çok, Bereketli, Ferah, İyi, Mebzul
- Payton kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayton
- Aparmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüklemek, Çekip Götürmek, Çalmak
- Adaletsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet
- Mülayim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uysal, Yumuşak, Huylu, Yumuşak, Ilımlı, Uygun
- Bilisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Cahil
- Doğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündoğusu, Şark, Maşrık
- Ara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık, Aralık, Fasıla, Mesafe, Ortam, Boşluk
- Midi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orta
- Turist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezgin, Seyyah
- Tekabül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık Olma, Karşılama
- Öz Geçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biyografi, Tercümeihal, Yaşam Öyküsü
- Endamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Kısa
- Mührelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek
- Ağırlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Ağırbaşlılık, Salmak, Baskı, Etki, Kalın, Külfet, Rehavet, Sorumluluk, Takı, Tartı, Yük
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü