Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Adaletsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet
- Gözlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşahede, Rasat
- Yitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıp
- Açık Deniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Engin
- Dinamizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkunluk, Diriklik, Gürelilik, Devimselcilik
- First Lady kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başhanım
- Cumhuriyet Altını kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cumhuriyet
- Bravo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aferin, Yaşa
- Oturma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstikrar
- Sakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Çirkin, Kaba, Sıkıntılı
- Kat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme, Daire, Defa, Gömlek, Huzur, Karşı, Kez, Makam, Mertebe, Mevki, Ön, Tabaka, Yamaç, Yan, Takım, Misil
- Büyükelçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sefir, Elçi, Sefiri Kebir
- Benzeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakın
- Termosfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıyuvar
- Gezgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyyah
- Acı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
- Göz Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Gezdirmek
- Vedre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helke
- Kocalar Evi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huzurevi
- Samimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan, Halisane, İçli Dışlı, İçten, Senlibenli
- Antikite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkçağ
- Kaos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışıklık, Kargaşa
- Sataşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkıntılık
- Dombay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manda
- Çevren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ufuk, Göz Erimi
- Söykemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayamak, Yaslamak
- Şıltak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı
- Anahtar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açar, Araç, Dil, Kurgu, Vasıta, Vesile, Açkı
- Kaçınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtina
- Gözetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi
- Tamamiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümüyle
- Fırdolayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepeçevre
- Kehle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bit
- Kabir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sin, Mezar, Gömüt
- İmha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etme, Kökünü Kesme, Ortadan Kaldırma
- Hayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lütuf, İyilik, Fayda, Yarar, Sevap, İyi, Yardım; Yok, Öyle Değil, Olmaz
- Sav Söz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Slogan
- Hapşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırmak
- Koklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokmak
- Müdebbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedbirli
- Coşku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cümbüş, Galeyan, Heyecan, Kasırga
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü