Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Ortak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eş, Hissedar, Kuma, Müşterek, İştirakçi, Şerik
- Haleldar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Sarsmak
- Yastıklama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yığma
- Sönümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtfa Etmek
- Eğiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğim, Yamukluk, Meyil
- Değer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymet, Paha, Bedel, Valör, Ayar, Eder, Haysiyet, Kadir, Ölçü, Şayan, Karşılık, Layık
- Olgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekâmül
- Hulasa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özet, Kısaca, Kısacası, Fezleke, Sözün Kısası
- Kumarbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üçkâğıtçı
- Bikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızlık, Erdenlik, Bekâret
- İğrenerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kerhen
- Ebedî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlelebet, Ölümsüz, Sonsuz
- Tabela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Levha, Çizelge
- Fecir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tan Vakti, Gün Ağarması
- Teshin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıtmak
- Plasman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatırım
- Sütnine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daye
- Mesafelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralık
- Önlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak, Takaddüm Etmek
- Mutaassıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz, Yobaz
- Tümüyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırf
- Isı Ölçer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalorimetre
- Benek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nokta, Puan, Fekül, Hal
- Boğunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalım, Kasvet, Üzüntü
- Kıraat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okuma
- Samimi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan, Halisane, İçli Dışlı, İçten, Senlibenli
- Anlaşılan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Galiba, Mahsus, Muhtemelen
- Destan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koçaklama, Boy, Epope
- Nü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak
- Baston kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asa, Değnek, Kötek
- Aklavcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avukat
- Göresimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özlemek
- İntizar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlenme, Bekleme, Gözleme, Beddua
- Dağıtıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müvezzi; Distribütör
- Görmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görme Engelli
- Evvela kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkönce, İlkin, Önüç, Önce
- Sây kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emek, İş, Çalışma
- Sözünübilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patavatsız
- Vandöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıcı
- Kuartet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dörtlü
- Hovarda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avratbaz, Çapkın, Savurgan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü