Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Oluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanal, Nav
- Ceviz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koz, Yangak
- Mesken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konut, Ev, Otru
- Duyarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hassasiyet
- Esnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elastiki
- Kırıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cilvelenmek, Gamze Etmek, Kır Vermek, Naz Etmek
- Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derslik, Dershane, Grup, Bölüm, Küme, Klas
- Hayatta Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Mensubiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişkinlik, Üyelik, İlinti, Çatkınlık, Yakınlık
- Bedihi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli, Bayık, Besbelli, Apaçık
- Ateşperest kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecusi, Ateşe Tapan
- Maytap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Havai Fişek
- İlköğrenim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlköğretim
- Güçsüzleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek
- Delidolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patavatsız
- Teçhizat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Donatım, Donanım
- Ayrımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişik, Farklı
- Karayandık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devedikeni
- Gözetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözlemek, Tarassut Etmek, Tecessüs Etmek
- Yabanıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Yabani, İlkel
- Minnettarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şükran
- Dözümlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
- Kayıtsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldırmaz, Umursamaz, İlişiksiz, Lakayıt, Tasasız
- Subay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekâr, Zabit
- Haksever kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğrucu
- İzafe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak, Eklemek, İlave Etmek, Katmak, Yüklemek
- Medcezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelgit
- Nan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek
- Yerme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hiciv, Kınama, Gıybet
- Üzüntülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Sıkıntılı, Dertli, Dokunaklı, Üzücü, Müteessir, Yanık, Yaralı
- Rölyef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabartma
- Hav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pamuk
- Durgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nekahet, Sükûn, Sükûnet
- Eyvah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüh, Yazık
- Müsekkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yatıştırıcı
- Kavmi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Budunsal
- Tutsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vasiyet
- Utkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muzaffer
- İskelet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Kuru, Kemik Çatısı, Teşrih
- Miyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıstas, Ölçü, Ölçüt
- Milletvekili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mebus, Vekil, Saylav
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü