Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Derun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül, İç, İçeri, Öz, Ruh, Yürek
- Encümen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurul, Komisyon, Yarkurul, Komite
- Fasarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Anlamsız
- Tezvir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dedikodu
- Örselemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak, Sarsmak, Zedelemek, Eskitmek, Yıpratmak
- Neşelendiren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şen
- Gelir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç, İrat, Hasılat, Medahil, Varidat
- Alelade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıradan, Olağan, Bayağı, Doğal, Sıra İşi
- Hâsılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısacası, Hülasa, Sözün Kısası, İşin Sonu
- Uzay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Feza, Gök, Mekân
- Yakarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalvarmak, Niyaz, Tazarru, Hahiş Etmek
- Tamim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genelge, Sirküler; Genelleştirme, Genelleme
- İddiasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savsız, Mütevazı
- Denek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denenmiş, Mücerrep
- Konu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahis, Husus, İş, Laf, Mevzu, Sayfa, Sermaye
- Gezinti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koridor, Seyran, Sofa
- Ölmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçinmek, Gitmek, Göçmek, Solmak, Yürümek
- Ahali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topluluk, Halk, El, Nüfus
- Foga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş
- Göz Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz Gezdirmek
- Huzurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erinçli, Rahat
- Vazife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Görev, İşlev, Vecibe, Yevmiye
- Derken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bu An, Bu Vakit, O An, O Vakit
- Sığınmacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mülteci
- Septisizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşkuculuk
- Abdomen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karın
- Arıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek, Arılaştırmak, Paklamak, Tasfiye Etmek
- Siyahî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zenci
- Jüri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçici Kurul, Yargıcı Kurulu
- İmamkayığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabut
- Karımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Kocamak, Yaşlanmak
- Mefruşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döşeme, Döşemelik
- Salabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılık, Sağlamlık
- Ağdalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karmaşık
- Hafiflik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeğnilik, Rahatlık
- Görünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Başlamak, Benzemek, Gelmek, Göstermek, Gözükmek, Tezahür Etmek, Zahir Olmak, Mevcudiyetini İzhar Etmek
- Tolga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miğfer
- Pragmatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararsal
- Protesto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kınama, İhtarname, Reddetme, Gıcırtı, Kabul Etmeme
- Psikolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tinbilimci, Ruhbilimci
- Seki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım, Set, Teras, Taraça
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü