Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nişangâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hedef, Bakıncak
- İare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Ödünç
- Kepmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek, Yıkılmak
- Tevatür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylenti
- Hava Tebdili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hava Değişimi
- Kuşku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphe, Tereddüt, Kuruntu, İşkil, Şek, Endişe, Evham, Narahatlık
- Yemin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ant
- Öz Geçmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biyografi, Tercümeihal, Yaşam Öyküsü
- Çizgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksen, Hat, Sınır, Temel
- Böbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kibir, Leopar
- Yanıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevap, Karşılık
- Sabah Erkenden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seher Tezden
- Kadın Paltarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Entari
- Spekülatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurgucu, Vurguncu
- Şakadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahsus
- Etanol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alkol
- Açı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yön, Görüş, Zaviye, Bucak
- Ötleğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalı Bülbülü
- Haresiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevişsiz
- Demevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirli
- Daralmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkılmak, Sıkılaşmak, Bunalmak, Azalmak, Küçülmek, Zayıflamak
- Bön kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahmak, Budala, İnek, Saf, Aptalca
- Susmalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hakkısükut, Sus Payı
- Anaforcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedavacı
- Kayşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayma Göçü, Heyelan
- Şakramak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şakımak
- Sabırsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayançsız, Çıdamsız, İvecen, Aceleci
- Kalorifer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Radyatör
- Şişmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiş
- Sessizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükûnet, Sükût
- Güllabi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Kurnaz
- Çarkıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Eski, Sakat
- Laçka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harap, Düzeni Bozulmuş
- Santimantalite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtenlik
- Kanaat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetinmek
- Ululuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heybet
- Anık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazır, Müstait
- En Dairesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
- Lavta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ebe
- Mitoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşeyli
- Savaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harp Etmek, Muharebe Etmek, Uğraşmak, Çarpışmak, Vuruşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü